Tüm çabasına rağmen Breaking 20’yi kazanamamıştı. Ancak, bu sene 27 Ağustosta tekrar deniyor bu defa 20 saatten kısa sürede bitiş çizgisini geçmesini sağlayacak bilgiye sahip.
2020 yılında, Pau Capell 171km UTMB rotasını 20 saatten kısa sürede koşmanın hayalini kuruyordu. 2019 yılında rekor kırdığı yarıştan 19 dakika daha kısa sürede tamamlaması gerekecekti. Hiçbir yardım istasyonu, izleyici veya başka bir yarışmacı daha olmayacaktı. Büyük bir meydan okumaydı.
Pau Ultra Trail du Mont Blanc’da (UTMB) 2299 yarışmacıyı geride bırakarak 20 saat 19 dakika ile rekor kırmasına rağmen 20’nin altına inememişti. Ancak, bu onu durdurmadı. Bu sene 27 Ağustosta, 171km’lik rotayı 20 saatten kısa sürede koşarak kendi rekorunu kırmayı planlıyor. Başarabilecek mi?
Futbol kariyerini bitiren sakatlıktan sonra, Pau kendini toparlamak için patika koşusuna yöneldi. Yalnızca birkaç yıl sonra, dünyanın en iyi uzun mesafe koşucularından birine dönüşerek Ultra Sierra Nevada, Ultra Trail Mallorca ve Transgrancanaria’yı kazandı. 2018 ve 2019’da Ultra Trail World Tour şampiyonu oldu.
Gelişmek istiyorsan, en iyisine gitmen gerekir. Pau 20 saatlik koşunun her saatinden bir dakika kazanmak için dünyanın en iyi koşucularının yaşadığı yer olan Kenya’daki şampiyonların kasabası İten’e gitti.
En iyi koşucular Rift Vadisi’ndeki bu küçük kasabada yaşamaktadır. Koşucular burada sade bir hayat sürüp koşmaya ve dinlenmeye odaklanmakta ve hep birlikte yaşamaktadır.
Kenyalı sporcularla birlikte antrenman yapan Pau çok sayıda zorlukla yüzleşti. Patika, rakım ve çevrenin genel koşulları bu deneyimi oldukça güç bir hale getiriyordu. Ancak, Pau Kenya koşu kültürüne alıştıkça aradığı çözümün hiç de sandığı yerde olmadığını farkına vardı.
Pau Kenya’ya kendisini geliştirmesi gerektiğini düşündüğü düz zemindeki hızını ve teknik performansını artırmak amacıyla gitmişti. Ancak, Pau’nun öğrendiklerinin teknikle fazla bir ilgisi yoktu.
Asla yalnız koşmadığını, koşarken yanında başkalarının da olduğunu öğrendi. Daha iyi koşabilmek için yanınızda başkalarının da olması gerekiyordu; özellikle de sizden daha iyi koşanların.
İlk antrenmanından önce Pau, Kenyalı koşucuların birbirlerine ne kadar mesafeli davrandıklarını görünce şaşırmıştı. Ancak, koşu başladığı anda bu durum değişiyordu.
“Başta aramızda dostça bir yakınlık yoktu. Belki de bunun sebebi gerginlikti. Fakat, koşmaya başladığımız andan itibaren bunun tam tersi hisler beslemeye başlıyordunuz. Konuşmaya başladık. Antrenmana birlikte gelip grup olarak oradan ayrıldık. Ve dostluğumuz orada pekişmeye başladı. Arkadaşlığımız adeta koşmaya başladığımız anda kendini gösteriyordu.”
Kenyalı atletler tartışmasız bir zarafete sahiptir. Teknikleri daha küçük yaşlardan itibaren mükemmelleşir. Pau onlarla birlikte antrenmanda vakit geçirmeye başlayınca, Kenyalı atletlerin koşarken inanılmaz bir rahatlama becerisine sahip olduklarını gördü. Vücutlarından tam performansla yararlanmaya devam ediyorlar ama tempoyu düşürmeleri zamanı geldiğinde kendilerini zorlayabilmelerini sağlıyor.
“İten’de kendimi koşunun doğduğu yerde hissettim. Her şeyin başladığı ve koşunun kökenlerinin doğduğu yerde. Patika koşusuna başlamamın nedeni bana koşmamın söylenmesiydi. İten’e geldiğimde ise şimdi anlıyorum diye düşündüm. Gerçekte koşmanın nasıl bir şey olduğunu görmüştüm. Sabahın 6’sıydı ve 100 kişiden oluşan bir grup dayanıklılık koşusuna başlıyordu. Ve gerçek koşunun ne olduğunu orada gördüm.”
AİLE HER ŞEY DEMEKTİR
Atletler, her şeyden önce birer insan ve diğer tüm insanlar gibi mutlu olmayı isterler.
Pau da sevdiği şeyi yapabildiği yani koşabildiği için mutlu. Koşuya başlaması biraz şans eseri olsa da disiplinli olmak her zaman sahip olduğu bir nitelikti. Uzun mesafe koşmak olabilecek en doğal ve spontane şekilde koşmasını sağlıyor.
Koşmak bir kenara, Pau sadece bir atlet olarak değil bir birey olarak da kendini mutlu hissediyor. Ve bu yüzden de yalnız değil. Koşmak ona yalnızlığın tam tersi bir duygu hissettiriyor. Ailesi ve etrafındakilerle olan ilişkilerine farklı bir şekilde yaklaşmasını sağlıyor. Tek başına koşuyor olsa da onu destekleyen bir ekip olmadan fazla uzağa gidemezdi.
“Yarışta başkalarıyla birlikte koşarsınız ancak, herkesin hikayesi farklıdır ve herkesin kendi duyguları ve kendi ailesi vardır. Bunu diğer insanlarla paylaşabilmeniz yarışı özel kılar.”
Pau bunca zaman içinde saklı duran şeyleri Kenya’da keşfetti ancak, Kenyalı atletlerin onunla paylaştığı iki cümle her şeyin özeti niteliğinde: “Hızlı gitmek istiyorsan, tek başına ol. Daha uzağa gitmek istiyorsan insanlarla birlikte ol.”
Pau koşuya bakışının değiştiğini düşünüyor.
“Yanınızdaki insanları asla unutmayın. Sevdiklerinizi unutup sadece hedeflerinize odaklandığınızda kaybetmeye mahkumsunuz. Aradaki dengeyi kurabilmek çok önemli.”
“Elbette kazanmayı istiyorum ama bunu paylaşmayı da istiyorum. Bitiş çizgisini geçtiğim zaman sarılabileceğim birilerinin olmasını istiyorum. Sevgilim, ailem. Kazanmak işte budur.”