alt

NORMAL ANLAYIŞINI DEĞİŞTİR

DÜNYAYA YENİ BAKIŞ AÇISI

Değişim. Ormanda büyüyen bir ağaç, eriyen bir buzul veya aşınan bir dağ gibi kademeli olarak meydana gelebilir. Bazen ise aniden yaşanır. Daha önce olmayan büyük bir değişim. Dünya tersine döner. Bakış açımız değişir. Sıfırlanmaya zorlanırız.

Bazıları 2020 yılında meydana gelen olayların kademeli olarak meydana gelen bir değişimin doruk noktası olduğunu söyleyecektir. Başkaları da bu sonucun önceden öngörülemeyeceği şeklinde itiraz edecektir. Her iki taraf da kritik bir eşiğe geldiğimiz konusunda hemfikir olacaktır. İklim değişiminden Covid’e, ırksal eşitsizlikten politik istikrarsızlığa kadar bu şekilde devam edemeyeceğimiz aşikar. “Normale dönmek” ileriye gitmek olmayacaktır çünkü “normal” dediğimiz şey artık işimizi görmüyor. Artık hesaplaşmamız gerekiyor. Dinle. Öğren. Büyü. Yenilen.

2020 yılı hepimizi dönüp hayatlarımıza bakmaya ve neyi daha iyi yapabileceğimizi sorgulamaya zorladı. Daha iyi olabilir miyiz? Acı ve mücadelenin ortasından büyüme doğdu. Kısıtlamalar daha önce fark etmediğimiz şeyleri görmemizi sağladı. Farklı davran. Sadeliği takdir et. Herkes 2020 yılını farklı şekilde yaşasa da hepimiz için zor bir dönem oldu.

For climbers Caroline Ciavaldini and James Peason the main challenge was confinement. Based in the south of France, they were subject to lockdown. Their travel plans were scuppered. In fact, all plans were scuppered. And for a while they lost hope. 

alt

Mümkün Olanı Yeniden Oluşturma

Ancak, antrenman yapmaya başladılar. Ve plan yaptılar. Yapamayacakları şeyler yerine yapabileceklerine odaklandılar. Fransa’daki yasaklar uluslararası seyahati engelliyordu ama insanlar yine de evlerinden 100 km uzağa seyahat edebiliyorlardı. Bunu bir engel olarak görmek yerine, Caroline ve James hemen kapılarının dışındaki bölgeyi keşfetmek için bir fırsata çevirdiler. Caroline bunu şöyle açıklıyor: “İlk olarak, neden burada yaşamayı seçtiğimizi hatırladık. Evimizin çevresi tırmanış yapabileceğimiz harika uçurumlarla çevriliydi.” İşte bu noktada bisiklet ve tırmanış seyahati fikri ortaya çıkmaya başladı.

Bunları içine alan daha büyük bir resim de vardı. Caroline ve James uzak yerlere yaptıkları tırmanış gezilerinin neden olduğu CO 2 emisyonları konusunda duyarlıydılar ve bir süredir bu konuda bir şeyler yapmak istiyorlardı. Örneğin, Güney Afrika’daki Rocklands’e seyahat etmek Caroline ve James’in bir yıl boyunca evlerini ısıtmak için gerekenle aynı miktarda karbondioksit salınımına neden oluyordu. Evlerine yakın bir mesafede gerçekleştirebilecekleri bir macera için bu uzun mesafe yolculukların bir tanesinden bile vazgeçebilirlerse atmosfere salınan emisyondan da tasarruf edebileceklerdi.

 

alt

 

Bisikletinin Üzerinde

Bu düşünceyle, Caroline ve James bir uçurumdan diğerine karavanları yerine Arthur’u ve tüm tırmanış ekipmanlarını taşıdıkları iki römorkun bağlı olduğu e-bisikletleriyle gitmeye karar verdiler. İşleri biraz daha “eğlenceli” hale getirmek için de yollardan kaçınarak bisiklet yollarından ve orman yangın patikalarından gittiler.

İlk günleri gerçekten çok zordu. İlk uçurumlarına giderken, ilerlemeye çalıştıkları yarım metre genişliğindeki patika kayalar, gevşek taşlar ve dikenli çalılarla kaplıydı. “İyi şartlar altında, iyi bir bisiklet sürücüsü için bu durum çok büyük bir sorun teşkil etmez, belki birkaç defa kısa mesafelerle bisikletini omzuna alıp taşıması gerekebilir,” diye açıklıyor Caroline. “Bir E-bisikletin 10 kg ağırlığında olduğunu ve römorkun da 40 kg geldiğini düşünürsek aynı şeyden bahsedemeyiz! Geri dönmek bir seçenek olmadığına göre yola devam etmek zorundaydık. Römorklarımızı kaldırmanın/sürüklemenin/ onlarla güreşmenin bizim için iyi bir antrenman olduğunu söylemekle yetinelim.” Uçurumun kenarına geldiklerinde hiçbir şeye tırmanmaya halleri kalmamıştı

Ama inat ettiler. Ve ödülünü aldılar. Sadece olağanüstü bir tırmanış gerçekleştirmekle kalmadılar, evlerinin dibinde yer alan bir şeyin de değerini bilmiş oldular.

 

video title

Video Description

 

Bilindik Olanda Yeniliği Keşfetme

“Yolculuğun tırmanış bölümünün en önemli noktası kesinlikle Buoux’dur. Burada zamanımızı antik Batı Yamacı ve yeni ziyarete açılan gizli mağaraya ayırdık. İki bölge birbirinden çok farklı değil ve her ikisi de kendi açılarından birinci sınıflar,” diyor Caroline. “Batı Yamacı hassas teknik tırmanış teknikleri gerektiriyor ve bunlar arasında son derece zor kireç taşından tabakalara tırmanmak da var. Burada güçlü parmaklar ve teknik ayaklarla zorlu rotalara tırmanmak mümkün. Yeni mağara ise dik tırmanışı ve tutunabilecek iyi noktalarıyla Aigue Brun Nehrinin üzerinde olağanüstü bir noktada yer alıyor. Güçlü parmakların her zaman yardımı dokunur ama başarıya ulaşmak için ön kollarınızın güçlü olması gerekir. Yoksa sizi halatın ucunda sallanır dururken görürüz.”

Caroline ve James Fransa’nın Güneyine tırmanış yapabilmek için yerleşmişlerdi. Ancak, maceracı ruhları onları her zaman yabancı, tuhaf, yeni ve beklenmedik yerlere sürüklemişti. Yabancı, tuhaf, yeni ve beklenmedik şeyleri evlerinin yakınlarında bulmayı beklemiyorlardı.

“1800’lerin başında yapılmış yel değirmenlerini ve 1500’lerin ortasına kadar ayakta kalmış ilkel insanlardan kalma bir köyü keşfettik. Günlük yolculuk için fazla uzak ve tatil yapmak için de fazla yakın olduğu için normalde gitmediğimiz Buoux’da olağanüstü uçurumlara tırmandık. Ve yol üzerinde uzun süredir görüşmediğimiz arkadaşlarımızla buluştuk. Hayat yavaşladı ve basitleşti. Sorunlar delikleri yamamak, pilleri şarj etmeyi unutmamak ve mağazanın bulunmadığı bir vadiye doğru yola çıkmadan önce bebek bezi stoğu yapmakla sınırlıydı.”

 

alt

 

Bisiklet “yaklaşımı” beklenmedik bir sorun daha ortaya çıkardı. Daha önceden bu rotalarda bisikletle yol almadıkları için nelerle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı ama Arthur her gün saatlerce römorkun içinde nasıl oturacaktı? Uçuruma vardıklarında bitkin bir halde mi olacaklardı? Kötü havada veya işler kötü giderse ne yapacaklardı? Tüm bu bilinmezliklerden dolayı seyahatte tamamen farklı bir yaklaşım benimsediler. Rahattılar. Sabit bir programları yoktu. Değiştirilemez hedefleri yoktu. Aslında, tek amaçları eğlenmekti.

“Bu seyahatin farkı, bisikletin her şeyi hafife alabilememizi sağlamasıydı çünkü bu seyahat zaten başlı başına taviz vermek üzerineydi,” diyor Caroline. “Uçuruma bisikletle gitmek yorucuydu ve hedeflerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyordu ama iyi tarafı diğer her şeyi kafamızdan atabiliyorduk. Elbette, daha iyi bir yatak, gideceğimiz yerin daha yakın olması ve bebeğimizin büyük annesi ve büyük babası ile kalması gibi daha iyi koşullar söz konusu olabilirdi ama o zaman da işin büyüsü bozulurdu: Taze kiraz toplamak, yanlış yollara girince U dönüşleri yapmak ve bebeğimizin içinde yaşadığımız büyüleyici dünyayı keşfetmesi! 35 yaşına gelince tırmandığınız yerin zorluk derecesi önemini kaybediyor. Tek yapmak istediğimiz tırmanmak, elimizden geleni yapmak ve bizim için önemli ideallerin peşinden gitmekti.”

 

alt

 

Aileyle Zaman Geçirmek

“Bebek”ten bahsederken, bisikletle yola çıkılan bir tırmanış tatiline daha yeni yürümeye başlamış bir bebekle gitmek başlı başına bir meydan okumaydı. Caroline ve James meydan okumaları seviyordu ve oğulları Arthur’un olabildiğince fazla macera yaşamasını istiyorlardı.

“Arthur’un oynayabilmesi için görece olarak daha güvenli uçurumları seçtik. Ancak, bebekle beraber sportif tırmanış yapmak kendi başına ayrı bir spordu.”

Bu, Arthur daha birkaç haftalık olduğundan beri bunun provasını yapıyorlardı. Yakın zamanda edindiği yürüme becerisi ve tutkusu bu tercihlerinin ne derece yerinde olduğunu sınayacaktı.

“Bütün dünya keşfetmesi için onu bekliyordu ve o küçücük bacaklarıyla bu kadar hızlı bir şekilde gözümüzün önünde kaybolmayı başarabilmesi inanılmazdı. Oynayabileceği doğru düzgün bir düzlük olmamasına rağmen Arthur’un davranışları örnek alınacak cinstendi. Sürekli yürüyüp bir yerlere tırmanıyor ve düşüyordu ama asla onun için endişe etmemizi gerektirecek kadar uzaklaşmıyordu.”

 

alt

 

Yenilen

Bir ay boyunca üçlü bir ritim tutturmayı başardı. Her şeye rağmen basit bir rutin geliştirdiler. Bisiklet römorklarının taşıma becerilerini artırdılar ve havaya ve günün şartlarına uyum sağladılar. Onlarca rotaya tırmanıp yeni uçurumlar keşfettikten ve önceden keşfedilmiş olanlara yeniden uğradıktan ve tempolarını bebekle, e-bisikletle ve tamamen dolu bir römorkla seyahat edebilecek şekilde ayarladıktan sonra Caroline ve James asıl önemli olanın fiziksel mesafe olmadığını anladılar. Önemli olan bağlantıydı. Etraflarındaki dünyayla yeni bir bağlantı kurmayı başarmışlardı. Küçük ve basit şeylerden zevk almayı öğrenmişlerdi. Ve ziyaret etmeleri gereken yeni rotalar vardı.

“Bilinmeyeni keşfetmek için dünyanın diğer ucuna gitmeye alışmıştık ve bunu seviyorduk ama benzer deneyimleri evimize 100 km mesafede yaşayabileceğimizi hiç düşünmemiştik. Dağ bisikletiyle tırmanış macerası aydınlanmamızı sağlayan bir deneyim oldu ve yakın zamanda bunu tekrarlayacağımızdan hiç şüphem yok.”