Sam Anthamatten
Bir montu bir monttan daha fazlası yapan nedir? Günlerce sürecek bir doğa yürüyüşünün daha ilk gününde seni sağanak bir yağmurdan koruması mı? Geçtiğimiz bahar aylarında aşırı soğuk bir kamp akşamında ihtiyacın olan o sıcaklığı sağlaması mı? Veya arkadaşların senin parkurdaki ilk ve başarısız ters salto denemeni kaydederken, karlı arka planda seni dikkat çekici kılması mı?
Bir mont anılara sahip olduğunda sadece bir monttan fazlasıdır. Sizi koruduğunda. İyi ve kötü tüm deneyimlerin arasında bir fark yarattığında.
Sam Anthamatten gibi kayakçılar için 6000 metre yüksekliğinde bir zirveden aşağı 50 derecelik bir eğimle iniş gerçekleştirirken, bir mont ya da daha doğrusu bir ekipman başarı veya başarısızlık arasındaki farkı belirleyebilir ve biraz daha iddialı konuşursak güzel hatıralarla mı yoksa yaralarla mı geri döneceğinizi belirleyebilir.
“Yanımızda getirdiğimiz tüm ekipmanlar her zamanki rutinimizi gerçekleştiriyor olsak bile daha da ileri gidebilmemizi sağlar. Örneğin, yamaç paraşütü ve kayağı sık sık bir arada deneyimliyorum. Klein Matterhorn’da teleferik istasyonun tepesinden bir buçuk saat turladıktan sonra yaklaşık 4000 metredeki zirveden uçuyorum. Breithorn’un kuzey yamacında bir yerlerde iniş gerçekleştirdikten sonra mükemmel koşullarda 50 derecelik bir eğimle kayak yapıyorum. Bunu çok sık yapmama ve her şeyini bilmeme rağmen her seferinde dikkatli olmak gerekiyor. Bu farklı ekipmanların hepsine güvenebiliyor olmalısınız.”
Sam, insanların dağlarda hareket etme şeklini değiştiren yeni nesil sporcuların tipik bir örneği. Farklı spor dalları arasında köprü kurarak kayak, dağ tırmanışını ve dağcılığı, yamaç paraşütünü ve keşif gezilerini birleştiriyor. Sporcuların, dağları ve sundukları tüm deneyimleri bir bütün olarak görmek yerine dağda sadece tek bir spor dalıyla uğraşmaları gerektiğine inanan klasik görüşü sorguluyor. Çok yönlü bir atlet çok yönlü ekipmana ihtiyaç duyar. İBu ekipmanlar, işlevsel olduğu kadar basit ve her şeyden önemlisi de güvenilir olmalıdır.
İşte bu yüzden Steep Series™ Freethinker Mont, Sam’in favori montudur. Evi sayılan Alpler’den Pakistan’ın 6000 metrelik zirvelerine kadar ona sayısız görevde, keşifte ve macerada eşlik eden ve birden çok anı biriktirmesini sağlayan bu monttur. Aynı zamanda, nerede olursa olsun her zaman güvenebileceği bir monttur.
“Freethinker güvenebileceğiniz minimalist özellikleriyle ihtiyacım olan hafiflikte bir monttur. Sınırları zorlarken bunlar çok önemli özelliklerdir. Ekipmanınıza güvenebileceğinizi bilmelisiniz. İhtiyaç duyduğunuzda işlevselliğinden emin olmalısınız.”
Tıpkı geçen bahar Pakistan’da La Liste 2, Everything or Nothing filmini çekerken olduğu gibi. Bu tarz dağlarda hata payı kesinlikle sıfırdır. Ne demek istediğimizi anlamak için filmi izleyin.
“Koşulların, ekibin ve ekipmanın mükemmel bir uyum içinde olduğu, hayatta bir kez meydana gelebilecek durumlardan biriydi. Gerçekten unutulmayacak bir keşifti. Belki istediğimiz kadar başarılı olamadık ama oradayken yaptığımız inişleri asla unutmayacağız.”
Yüksek çözünürlüklü olarak kayda alınan o inişlerden başka unutulmayacak bir şey daha varsa o da parlak renkli ve göz alıcı Freethinker Monttu.