Çok azımız bir sabah uyandığında Antarktika'da kayak yapmaya karar verir. Ve insanların çok azı bunu yalnız ve yardımsız yapmayı düşünürdü. Ama biz de en az, bu dayanıklı sporcu Jenny Davis kadar kararlıyız.
Geçen yılın sonlarına doğru Jenny, kadınların solo hız rekorunu denemek için Antartika kıyısından Güney Kutbu'na seyahat ederek Hercules Girişi'ne uçuşu gerçekleştirdi. 1150 km'den fazla süren bu yolculuk, tam olarak 38 gün, 23 saat, 5 dakika sürüyor.
Yolculuk
Yolculuk, çorak kaya ve buzdan oluşmuş bir arazide devamlı yokuş yukarı itmektir. Yaz aylarında bile, şiddetli fırtınalar saatte 160 km rüzgar yapabilir ve genellikle bu çorak kara kütlesine kar yığabilir. Ve bu, önceki yıl gerçekleşen ilk girişiminde Jenny'nin başına gelmişti. Fakat bu zamansızca gelen şiddetli rüzgarlardan ziyade peritonit olması onu girişiminden vazgeçmeye zorlayan şey oldu. Ve evet okuduğunuz şey doğru: bir zamanlar Jenny buzdan bir cehennemdeydi.
İkinci kez ise her zamankinden daha kararlıydı. İlk 800 km'de, rekor kıran yürüyüş hızından önde gidiyordu. Ama sonrasında bir felaketle karşılaştı.
Zorlu Süreç Başlasın
“Gitmem gereken yaklaşık 350 kilometrem vardı” şeklinde açıklayan Jenny “ama sonrasında bacağımdaki yara tamamen yarılarak açıldı ve mutlak bir acı çekiyordum.” diye belirtir.
Bu yaranın aşırı soğuk ortamlara girildiğinde kadınları orantısız olarak etkileyen aşınmaya bağlı ağrılı bir yaralanma şekli Polar Uyluk olduğu ortaya çıktı. Bu konu hakkında çok az şey bilindiği gibi Jenny de buna gerçekten hazır değildi. En azından ilerlemek için yaptığı onca şeyden sonra.
“Yaraya koymak için küçük bir parça yara örtüm vardı. Ve bu elimde kalan son parçaydı. Hala yolculuğumu devam ettireceğim çok fazla mesafe varken onu yarayı iyice saracak şekilde kestim ve koydum. Sonunda yamalı bir yorgan gibi görünüyordum.”
Bir süre sonra Jenny yara örtüsünden kurtuldu. O an çok fazla acı içinde ve durumun ciddiyetinin farkında değilken birçoğumuz pes ederdik. Tabii ki burada dünya rekorunu kaybetmenin acısı ve normal yaşama geri dönmenin başarısızlığı var ama bu zorlayıcı etkenlerin acısı durumun farkına vardıran bir bakış açısı getirebilir. Yine de Jenny tüm bunlara rağmen vazgeçmedi.
“Çok büyük bir acı çekiyordum ama böyle tatsız şeylere alışkınım. Ben dayanıklı bir sporcuyum. Mesela Marathon des Sables gibi yarışlarda bulunduğunuzda bir şeylerin zihinsel etkisini iyi yönetmeyi bilmek gerekiyor. Bu bölgeye gidebilirim ve yedi saat koşabilirim. Onu bölümlendirebilir ve ne kadar önemli olduğuna odaklanabilirim.”
Sporcu Jenny
Jenny, gençliğinden beri rekabetçi bir sporcu ama yine de 2015 yılına kadar Sahra Çölü'ndeki 250 km'lik çok aşamalı Marathon des Sables yarışından ciddi anlamda bir şey elde edememişti. O zamandan bu yana tüm zamanını bir şirket avukatı olarak çalışarak ve diğer kadınlara hayallerini, hedeflerini gerçekleştirmeleri için ilham verici ve imkan sağlayıcı desteği vererek geçiriyor.
“Bir rol model olmak istiyorum. Diğer kadınları başarıya teşvik etmek ve çocuklarımıza hatta özellikle de kızlarımıza ilham vermekle yakından ilgileniyorum. Bir kaşif çizdikleri zaman bu bir erkek oluyor. Sanırım sadece görebildiğin şey olabilirsin. Bu nedenle, her türlü kadın rol modeline sahip olmak çok önemli.”
Tüm bunlar, en karanlık ve en zorlu anlarında Jenny'e yardımcı oldu ve yalnız çıktığı bu zorlu yolculukta aslında yalnız olmadığını hissettirdi.
Büyük Resim
Jenny için solo tırmanışa gitmek adeta bir var olma sebebi haline geldi. Takım arkadaşları veya güvenebileceği bir destek ekibi olmadan neler yapabileceğini görmek istedi.
“Bir takımda, herkesin farklı anlamda güçlü ve zayıf yönleri var. Bu, birlikte iyi işler başarabilmek için mükemmel bir imkan. Ama yalnızken tüm sorumluluk senin üzerinde oluyor. Böylece yaptığınız iş daha tehlikeli bir hal alıyor. Örneğin, rüzgar yükseliyorsa eğer fırtına geliyor demektir. Bir takım içerisinde kendiniz de dahil üç kişiyseniz bu rüzgarlarda çadır kurabilme imkanınız vardır ama kendi başınıza şiddetli rüzgarlara karşı çadır kurmak tehlikelidir. Onu kaybedersiniz ve oyun biter. Kendiniz ve çevreniz hakkında farkında olmanız gereken birçok şey var. Motive olmak, güne başlamak ve devam etmek size bağlıyken ben bunu gerçekten oldukça enterans buluyorum. Bununla nasıl başa çıkacağımı görmek istedim. Bu kadar büyük bir keşfi gerçekleştirmenin nasıl bir şey olduğunu görmek ilgimi çekti.”
Ve açıkcası Jenny çok şey başarabilir. “Bir marshmallow üzerinde yürüyor” gibi hissettiren ve yönünü kaybedecek şekilde her yeri kaplayan üç fırtınanın acısını deneyimledi. Ama orada hala görülebilecek güzellikler vardı.
Farklı Açıdan Güzelik
“Başlangıçta her iki yanda da yüksek dağların bulunduğu derin vadilerden geçiyorsunuz. Rüzgarın aşındırırarak dalgalar gibi görünmesini sağladığı sıkıştırılmış kar ve buz oluşumları muhteşemdir. Daha sonra manzara düzleştikçe görünüm tekdüzeleşir. Yine de şekil değiştiren bulutlar ile dolu gökyüzüne sahip olmak yolculuğun asla sıkıcı olmayacağı anlamına gelir. Aslında beyazın daha az baskın olduğu anlarda gökyüzünü daha fazla görebilirsiniz. Gerçekten çok güzel.”
Günler geçtikçe, bu güzel manzarayla dikkat dağıtarak acıyı engellemek oldukça zor hale geldi.
“O zaman fark ettim ki dünya rekoru ulaşılmaz oldu. Ama bu noktaya kadar sadece kutup noktasına ulaşmayı istedim. Geçen yıl bunu başaramadım ve sonra tüm eğitimlerle hazırlandım...Kutba ikinci kez ulaşamamayı deneyimlemek istemedim.”
Kutup Noktası
42 gün sonra, Jenny kutupta yer alan küçük kamp alanına doğru dikkat çekmeyecek şekilde kayışını tamamladı. Orada bulunan iki bilim adamı, çadırlarının dışından gelen sesleri duyana kadar onun geleceğinden habersizlerdi.
“O gün neredeyse 18 saat kayak yaptım. Kutbun oldukça uzakta olduğunu görebiliyor ve oraya gitmek istiyordum. Vardığımda çok fazla bir şey hissetmedim. Tabii ki orada olduğum için çok mutluydum ama oldukça fazla acı çekiyordum. Bu yüzden birkaç bira içip uyumaya gittim.”
Bitti mi?
Bu yolculuk kutup noktasında sonlanmadı. Üç gün boyunca çıkacak bir fırtınayı bekledikten sonra Jenny, Antartika'daki Union Glacier kamp alanına uçabildi. Ve orada, belki de en büyük zorluk onu bekliyordu: çıkarmadan önce sıcak bir duşta uzun süre ıslatmanız gereken bacağındaki o bandajları kaldırmak.
“Doktor bana duşta içmem için bir şişe viski verdiğinde canımın ne kadar yanacağını anlamıştım ve hayatımın ağrı kesicilerle geçen en acı 40 dakikası Granuflex yara örtüsünün soyuluşunun ardında saklıydı.”
İki gün sonra Jeny İngiltere'ye geri döndü ve doğrudan gittiği hastanede bir değil iki bacağına birdenden deri nakli içeren iki operasyon yapıldı. Üç hafta öncesine kadar böyle bir deneyimin üstesinden gelemezdi.
“Her şeyin işleyişi zaman aldı. Acı çekme konusunda başarılı olduğumu biliyorum fakat bunun kayak süreci boyunca olacağını düşünmedim. Elbette rekoru kıramadım ama kutba vardığımda aya aşırı yakındım. Kulağa nasıl komik gelebileceğinin farkındayım ama aslında şu an tekrar dizimi bükebildiğim için daha fazla heyecanlıyım. 42 gün boyunca günün 15 saatini kayak yaparak geçirdim ve aniden dizimi bükebiliyor olmam çok önemli.”
Bu Jenny'i oldukça iyi özetliyor. O inanılmaz derecede alçakgönüllü biri olarak dünyaya gelmiş. Başarılarını hafife almıyor ama kendisinin diğerlerinden daha özel olduğunu da düşünmüyor.
“Herkesin bu tür işleri doğru eğitim, ekipman ve destekle yapabileceğine inanıyorum. Kendim hakkında size verebileceğim özel bir şey yok. Sadece gerçekten yapmak istiyorsanız nihai hedefinizin ne olduğunu ve oraya nasıl ulaşacağınızı bulmalısınız. Güçlü olmanız gerekir çünkü bu yolculuğa başladığınızda ve her şey zor geldiği anlarda vazgeçmek isteyerek pes edebilirsiniz. Ama eğer gerçekten istiyorsanız dürüst şekilde ben bunun gerçekleşeceğine inanıyorum.”
Jenny'nin Antreman Süreci
Jenny'nin antreman süreci oldukça yoğundu.
Yaklaşık sekiz aylık sürece başladığı anda sosyal hayatını kapı dışarı etti. Bir seferde 14 saat süren antreman uyguladı. En yaygın bilinen yöntem, koşu bandında maksimum eğimde yürümek ve dikkat dağıtıcı müzik, Netflix vb. şeyler olmadan bir duvara bakarak bir ağırlık (100 kg) çekmekti.
“Antreman zordu özellikle herhangi bir dış uyaran olmadan yapılan antreman. Ama kafanızdakileri boşaltıp sakin kalarak bunu yapabilmek oldukça önemli. Müzik gibi şeylere bağımlı olamazsınız. Çünkü tam o an bir şeyler gelişirse? Yine de devam edebilir misin?”
Antreman programının gelişimine bağlı olarak Jenny haftada tahminen üç ağırlık kaldırma seansı, köpükte kaydırma ve temel antreman gibi “ sıkıcı şeyler”in yanı sıra haftalık yüzme ve kardiyo odaklı bisiklet seansları içeren dört genel güç ve kondisyon uygulamalarında bulundu. Bu sürece başladığı zamanlarda hala çalışıyor olan Jenny, daha uzun süren antreman programları için yıllık izin kullanmak zorunda kaldı.
Ancak sıkı çalışmanın karşılığını gayet net bir şekilde aldı.Jenny sadece fiziksel olarak değil aynı zamanda zihinsel olarak da yeterince güçlüydü.
Jenny'nin sıradaki maceralarını buradan takip edin